Wednesday, September 29, 2010

Yagmur seven kirkbacaklar

Gece 2de yatagimda Office izlerken ancak tavanda beliren sevgili kirkbacak beni yataktan kaldirabilirdi herhalde. Hele dunku yorucu geceden sonra, bu gece guzel bir uyku hayali kuruyordum. Gerci okulda masamda yarim saatlik sirin bir uykudan sonra okulda saat 9:30u gorebildim. Neyse hazir kalkmisken birseyler yapmak lazim (that's what she said!)

Pilimi pirtimi toplayip Toronto'ya geleli tam 28 gun oluyor, nasil gectigini anlayamadigim dolu dolu bir ay. Teyzemlerin sakin mahallesindeki guzel evlerinin bodrum katina yerlestim ve kendime tatminkar bir yasam alani yarattim. Ironiktir ki haftaicleri uyanip okula gidiyorum ve ancak aksam eve geldigimde odamda zaman gecirebiliyorum, o da genelde uyumak icin oluyor. Anlasildigi gibi okulum olan Ted Rogers School of Management (Ryerson University-her ne kadar babam hala adini ogrenemesede) cok talepkar ve yorucu bir tempoya sahip, ve beni bilen bilir, bilmeyen de ortalama bir Turk ogrencinin hayatini dusununce cikarimda bulunabilir ki, ben gercekten buna alisik degilim, neyse is yukumun azalacagi ve yaptigim is icin para vermek yerine alacagim gunlerin hayalini kurarak bir sekilde kamciliyorum kendimi. Asistanlik isimden hala bir ses cikmadi, ilk cay ocagimi acmama az kaldi, beklemedeyim.

Yasasin hayat pahaliligi, harcimi odedikten sonra Izmir'den getirdigim donumla kaldim, hersey gercekten pahali, vergi cok leziz bir tat birakiyor agizda, hele hele o "tip" kulturu yok mu, ustune tuyunu bir guzel dikiyor.

Dilimi ozledim ulan, soyle agiz tadiyla dolu dolu kufur etmek gercekten nimetmis, siz siz olun, degerini bilin, bol bol kufur edin.

Geyik bir yana, yavas yavas hayatim oturmaya basladi, ilk geldigim gunlerde elimde metro tokenlari (tanesi 3 dolar ulan!), sokakta kaldigim an fellik fellik aradigim ankesorlu telefonlar, bilgisayarimi kurmak icin ugrastigim saatler, IKEAya senkronize kufurler ve tesekkurler ile dolu bir bucuk gecis haftasi gecirdim. Tam herseyi kurdum rahatladim biraz Call of atayim diyordum, okul basladi. Neyse telefonumu aldim, banka hesabimi actirdim, kredi kartim geldi, ogrenci kartim var, metro kartim var, spor salonu uyeligim var, okulda kendime ozel masam var, arada kucuk capli bir hastalik bile atlattim.

Telefon hattimi aldigim ilk hafta kardesim Sinan askerden aradi, ulan dedim ancak giden biliyor gidenin psikolojisini, biraderim benim, okuyorsan cok mutlu ettin o gun beni. Sonra olayin gaziyla bende yemin toreni gunu erzinCan'i aradim, o da cok mutlu oldu herhalde ki yarim saat kapatamadik telefonu, bu ayin faturasini merakla bekliyorum. Bence Can'da kendi faturasini beklesin ki ona olan 80 lira borcum 160a cikmasin. Gelince odeyecegim Can, evet.

Yarin devam etsem kizmazsiniz degil mi? Bende oyle dusunmustum..




0 comments:

Post a Comment